Yumurtlaması olmayan, değişken aralıklarla yumurtlaması olan,yumurtlaması olupta aşılama ya da diğer yardımcı üreme yöntemleri(IVF-mikroenjeksiyon) ile gebelik planlanan hastalarda uygulanan tedavi şeklidir. Bunun için yumurta uyaran çeşitli ilaçlar ile yumurtalar (follikül) ultrasonografi ve hormon (E2) takibinde belli bir büyüklüğe ulaşana kadar izlenir ve yaklaşık 18-20 mm’ e ulaşınca çatlatma iğnesi (hCG) yapılır. Bundan sonra belirli hastalarda ilişki zamanlaması veya aşılama yapılırken tüp bebek ya da mikroenjeksiyon planlanan hastalarda yumurta toplama işlemi yapılır.
Yumurtlaması olmayan kadınlarda yumurtlamayı sağlamak için kullanılan çeşitli ilaçlar vardır;
-Klomifen Sitrat (CC) selektif östrojen reseptör modülatörü olarak bilinir.Tüm dünyada infertilite (kısırlık) tedavisinde çoğunlukla ilk basamak tedavi olarak tercih edilen ve en yaygın kullanılan ilaçtır .Genellikle adetin ilk 5 günü içinde 50 mg dozda başlanır, gerekirse sonraki sikluslarda 50 mg olacak şekilde artırılabilir ve günlük maksimum dozun 150 mg’ı geçmesi pek istenmez.İnfertilite yani kısırlık tedavisinde klomifen kullanılmasındaki ana amaç ovulasyonun (yumurtlamanın) sağlanmasıdır.
Yumurtlamayı nasıl sağlar? Kadın fizyolojisinde yumurtlamayı sağlayan ana hormon beyindeki hipofiz bezinden salgılanan FSH hormonudur. Klomifen sitrat yumurtlama tedavisinde (ovulasyon indüksiyonunda) kullanıldığı dozlarda çoğu dokuda anti- östrojenik yani östrojen hormonu etkisini engelleyici etki gösterir. Klomifen hipotalamustaki östrojen reseptörlerine de bağlanarak burada östrojenin negatif feed-back etki göstermesini engeller. Östrojen hormonu hipotalamusta negatif feed-back etki gösteremeyince doğal olarak hipotalamus-hipofiz hattından salgılanan FSH hormonu artar. FSH hormonu overlerde yani yumurtalıklarda folikül (yumurta) gelişimini uyaran ana hormondur. Bu sayede yumurtlama (ovulasyon) sağlanmış olur. Yani klomifen sitrat ovulasyonu (yumurtlamayı) direkt kendi etkisi ile sağlamaz, dolaylı olarak FSH hormonunu arttırarak sağlar. CC ile aylık sürede %80 ovülasyon ve %40 gebelik oranı elde edilmesi mümkün olup, 6 siklustan sonra gebelik görülmezse diğer seçeneklere geçilmelidir. Çoğul gebelik oranı %10 olup, yan etkileri sık değildir en çok sıcak basmalarından şikayet edilir.
-GONADOTROPINLER: Folikül Stimulan Hormon (FSH): İlk olarak gebe kadınların idrarından elde edilen FSH günümüzde rekombinant teknoloji ile de üretilmektedir. Kontrollü ovulasyon induksiyonunda ana ilactır. Yumurta gelisimini, ozellikle multiple folikül gelişimini sağlar. Hastanın tedavi sırasında ultrasonografi ile yumurta gelisimi açısından sık takip edilmesi gerekmektedir.
Luteinizan Hormon (LH): Esas olarak hipogonatoropik hipogonadizmi olan hastalarda FSH ile birlikte kullanılan bir hormondur. Folikül gelişimi ve olgunlaşması üzerine etkilidir.
Gonadotropin Salğılayıcı Hormon Agonist ve Antagonistleri: Erken LH salınımını ve bunun neticesinde zamansız yumurtlamayı engellemek için GnRH analog ve antagonistleri kullanılır. Bu ilaçların kullanımı ile ovulasyon induksiyonu hekim tarafından daha kontrollü bir sekilde gerçekleştirilir.
-Aromatase inhibitorleri (Femera) Androjenlerin kadınlık hormonu olan östrojene dönüşümünü sağlayan aromataz enzimini bloke ederek kanda östrojen düzeyini azaltırlar ve böylece östrojenin beyindeki baskılayıcı etkisini kaldırarak hipofiz bezinden gonadotropin (FSH/LH) salgılanmasını artırırlar. Aromataz inhibitörlerinin infertilite tedavisinde destekleyici üreme teknolojisine yardımcı olarak kullanılması araştırılmaktadır.
BÜYÜME HORMONU(GROWTH HORMON):Büyüme hormonunun gonadotropinler tarafından uyarılan ovaryumu sensitize ettiği görülmüş ve somatropinin dişi infertilite tedavisinde önemli etkiye sahip olduğu bildirilmişti.Fakat çalışmaları çok azdır ve farklı tedavi protokolleri uygulanmıştır.
İnsulin-duyarlılaştırıcı ajanlar =Metformin: Metformin şeker hastalığının tedavisinde uygulanan bir ilaç olmakla birlikte, kadınlarda en sık infertilite nedenlerinden biri olan polikistik yumurtalık sendromunda da insülin duyarlılığını arttırmak amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu hastalarda yüksek kan insülin düzeyleri, artmış insülin direnci,aşırı tüylenmeye yol açan yüksek androgen hormonları bu ilacın ortalama 2 aylık kullanımı sonrası düzelmekte ; hastaların düzenli adet görmesi ve normal yolla hamile kalması da mümkün olabilmektedir. Yemeklerle birlikte günde 3 kez 500 mg. veya günde 2 kez 850 mg. alınması önerilmektedir.İlaca başlamadan önce karaciğer ve böbrek fonksiyonları kontrol edilmelidir.Oluşabilecek bulantı ,ishal gibi yan etkiler genellikle bir hafta içinde azalır. Metformin kullanımına tedavi süresince ve gebeliğin 8-10.haftalarına kadar devam edilmektedir.Bu ilacın kulanımı sonrası anormal bebek doğumuna ilişkin bilgi bulunmamaktadır